GENÇ HAYAT DERGİSİ - SAYI: 23 (NİSAN 2020)

Bilir misin genç; bizler hakikat devrinin çocuklarıydık. Bizim zamanımız güzeldi. İnsanlar birbirlerine gülerdi. İşler, imeceyle ve kardeşlik duygularıyla yapılırdı. Biz şimdi, bu çağa, bu devrana, bu düzene ayak uyduramıyoruz. Diyebilirsin ki uyduramazsan uydurama n’olacak yani? Hoş. Bir şey olacağından değil de insan işte; rahat edemiyor… Bazı şeylerin istediği gibi olmasını istiyor. Mesela insanların, menfaatleri doğrultusunda yaşamamalarını istiyor. Usulsüz işlere karşı bir duruş istiyor. Haksızlıklara, zulümlere karşı taş üstüne taş olup sarsılmaz bir set olmak istiyor. “Ben” değil, “biz” olmak istiyor. Ben, kendim için değil; başkaları için çabaladığım zaman “ben” olurum, anlam kazanırım, düşüncesinde olmak istiyor. İnsan işte, istedikçe istiyor. An oluyor; istediklerinin hepsini bir kenara itiyor ve gördüğü durumlar karşısında, istediğinden daha çok bir hissiyatla isteksizliğe yöneliyor. Çünkü kerameti kendinden menkul bencil ruhları ve onları besleyen zayıf iradeleri görünce, hayat enerjisi sönüyor. Yanlışa yanlış diyemeyenleri, haksızlıklara itiraz edemeyenleri görünce içleniyor, darlanıyor, sendeliyor. Sakın yanlış anlamayasın beni, aziz genç; bu dediğim, vara yoğa karşı çıkmak değildir. Bilakis, hakkı tutup kaldırmaktır. Doğruya doğru, yanlışa yanlış diyebilmektir. Hayat yolunda karşılaşacağın çok hadise olacak; iyisiyle, kötüsüyle, acısıyla, tatlısıyla… İşte böyle durumlarda bir Gençliğe Bir Mektup kahraman beklemeyeceksin. En azından tarafım belli olsun, diyen karınca misali su taşımaya devam edeceksin; ateşi söndüremeyeceğini bile bile… Seni yolundan çevirenler olacak. Cürmün ne ki; diyecekler, kendini neden bu tehlikeye atıyorsun; yaptın da söyledin de o suyu taşıdın da ne oldu, diyecekler. Sen ise bunların hiçbirine aldırmayacaksın ve o lakırdıları edenlere şunları söylemekten de asla geri durmayacaksın: “Sizin için basiretli davranmak çok mu zor? Yanlışa yanlış diyebilmek ve hakikatin peşinden gitmek çok mu zor? Siz ses etmediğiniz sürece, aman neme lazım dediğiniz müddetçe; liyakatsiz ruhlar, muktedir bedenler haline gelecek. Test edilmeyen, sınanmayan, sorgulanmayan insancıklar, ölçüsüz bir “benlik” içerisine girecekler.” Bütün bunları söyledikten sonra hiçbir şeyin değişmediğini görsen de duysan da bilsen de üzülmeyeceksin. Çünkü sen, doğru olanı yaptın ve hakikatin peşinden gittin. Kendi benliğine erişebilmek için başkaları adına mücadele ettin. Sadece cesur oldun ve bilip bilmezlikten gelmedin. Doğruyu olduğu gibi söyledin ve yanlışa “yanlış” dedin. Erdemli ve doğru olanı yaptın aziz genç; için rahat, gönlün ferah olsun, kalbin huzur dolsun. Hakan Altunyurt 15

RkJQdWJsaXNoZXIy NTY0MzU=