GENÇ HAYAT DERGİSİ - SAYI: 12 (MAYIS 2019)

14 H er ne kadar su gibi avucunda sımsıkı tutmaya çalışsan da vakti, parmaklarının arasından katre katre düşmeye başlamıştır çoktan. Avuçlarından yükselen buğu, artık hayal kurabilirsin demektedir sana. Çünkü geri dönüşü olmayan bir yola girmiştir zaman. Bir daha geri gelmeyecektir. Hayal olmuştur artık geçen her an. O yüzden insanın aklına düşünce maziden bir şey, “Hayal meyal hatırlıyorum.” der çoğu zaman. “Ben de Onu Düşünürdüm.” Şenol Genç Bundan dolayı insan ne yaptığını bilmeli ve ne yapacağını da iyi düşünüp gayret etmelidir. Yoksa bu hayal bahçesinde -aşağıdaki misalde olduğu gibi- oradan oraya savrulur da vakti gelince ne yapacağını ne söyleyeceğini bilmez. Bir bostana giren Nasreddin Hoca; havuç, şalgam; ne bulduysa birazını çuvala, birazını da koynuna doldurmakla meşgulken bostanın sahibi çıkagelmiş ve Nasreddin Hoca’yı yakalamış. “Burada ne ararsın?” dediğinde Nasreddin Hoca şaşırmış ama istifini bozmamaya çalışarak, “Öyle bir sert rüzgar esti ki, beni buraya attı.” cevabını vermiş. Bostancı, “Yahu, bunları kim yoldu?” deyince, “Rüzgâr çok şiddetli olduğundan, beni oradan oraya savurdu. Neye yapıştım ise elimde kaldı.” Bostan sahibi, “Ya bunları çuvala kim doldurdu?” dediği vakit Nasreddin Hoca, “Ben de tam onu düşünürdüm, sen geldin.” demiş. Nasreddin Hoca, bu latifesinde bizlere şu tembihte bulunur: Bazı kimseler, hayal gölgesi gibi olan dünyada helal- haram demeden mal ve erzak toplayıp yarını düşünmeksizin biriktirirler. Yarın hakikat bahçesinin sahibi olan Hazreti Allah’ın huzuruna vardıklarında, öyle eğri büğrü sözleri kabul olunmayacağı gibi haram olarak biriktirmiş oldukları mallar için de -hesap anında- bir cevap veremeyip üzüntü içinde kalacaklar. Bu hale düşmemek için şimdiden iyi düşünüp ona göre hareket etmeleri gerekir.

RkJQdWJsaXNoZXIy NTY0MzU=