GENÇ HAYAT DERGİSİ - SAYI: 07 (ARALIK 2018)

5 Bu bir gün değil ki, her gün her gün… Ömer, şen ve şatır cevap verdi: - Ne çabuk yoruldun? Haydi, haydi kalk bakalım. Baksana ben bir şey söylüyor muyum? Haydi, vakit geçiyor! Tahir, bu sözlerden mahcup olarak bir müddet daha ilerledi. Yol bitmiyordu… En nihayet yere oturdu, yükü sırtından attı. Ömer, yine gülüyordu… Tahir hiddetle bağırdı: - Aman sen de Ömer! Durmadan gülüyorsun. Anlamıyorum ki… Sen benden kuvvetli değilsin, yükün de en az benimki kadar ağır. Yorulmadın mı? Ömer daha ziyâde güldü: - Yorulmadım ya! Bende tılsım var, tılsım… - Ha şimdi anladım! Tılsım … O nedir, ne tılsımı? - Sana ne! - Arkadaşın değil miyim, ne olur? - O tılsım sana olmaz… - Neden? Rica ederim söyle. - Peki, söylüyorum. O tılsım, bütün ağır şeyleri hafifleştirir; bütün güç şeyleri kolaylaştırır. Onsuz insan daima muzdariptir. O, insanda olduğu zaman insan daima şen, daima… - Anladık, anladık. İsmi, ismi? -İsmi: Sabır ve tahammül! Hayat uzun bir yoldur, sabır ve tahammülsüz geçilemez. Kelime Hazinesi Latîfe: Hoş söz, şaka İltica: Sığınmak Muzdarip: Sıkıntılı, ızdırap çeken Kâbil: Kabul eden, mümkün olan Şatır: Neşeli, şen Ziyâde: Fazladan, çok bol Tılsım: Gizli şey, sır

RkJQdWJsaXNoZXIy NTY0MzU=