GENÇ HAYAT DERGİSİ - SAYI: 21 (ŞUBAT 2020)

3 Said Ünalan Amma da uzun ettin lafı! Canımı sıktın. Çıkıp yürüyeceğim biraz. Yalnız! Olsun, sevmiyorlarsa yürümesinler. Nasıl, sevmiyorlarsa yürümesinler! Görmez misin, vücutları yağ bağlamış, bedenleri ârızalı ne çok genç hemşehrimizle iç içeyiz. Sebep mi ararsın? Al sana bir sebep; hatta benim için en büyük tembellik sebebi: Yürümemek. Sanmam. Haydi, bir iki kişinin acelesi vardı, bindi. Ya diğerleri… Hepsinin acelesi olacak değil ya! Önlerindeki yol uzun, vakitleri çok! İleride yürürler. Genç olabilirler; ama bazı şeyler de onlar için geç olabilir; olmasın diye diyorum. Sıhhat önemli! Yürüsünler! Yalnız sallana sallana, mağazaların önünde dura dikile, camekânları seyrede seyrede değil, hedefine bir an önce varmak isteyen ok gibi, yani genç gibi yürüsünler. Benim yaşıma geldiklerinde, yürümekte güçlük çekmesinler. Doktorun bana: “Sen hiç yürümedin mi?” dediği gibi onlara da denilmesin. Pekâlâ anlıyorum. Her gün onlarcasıyla karşılaşıyorum. Üşeniyorlar. Yürümeyi sevmiyorlar. Özellikle bu gibi büyük şehirlerde iki sokak ötedeki bakkala arabayla gidenler var. Sen, ununu elemiş, eleğini asmışsın. Gençlerin halinden ne anlarsın? Aceleleri vardır. Kısa mesafeler için dolmuşa, otobüse, taksiye binen gençlere sık rastlar oldum.

RkJQdWJsaXNoZXIy NTY0MzU=