GENÇ HAYAT DERGİSİ - SAYI: 12 (MAYIS 2019)

3 Siyah Beyaz . Sucuk Said Ünalan Şu başı karlı Torosları görüyor musun? Canım sıkıldığı zaman şöyle bir gezintiye çıkarım. Mübarek, anne gibi. Rüzgardan eliyle şefkatlice bedenimi baştan aşağı sıvazladı mı, değme keyfime. İçimde bir şey kalmaz. Biz Toros’un çocuğuyuz. Onun bağrında doğup büyüyen nasıl mutlu olmaz? İstersen seni de götüreyim, ferahlarsın. Siyah, nedir bu halin? Betin benzin atmış, yüzün karaya çalmış, perişan olmuşsun. De bakalım n’oldu sana? Merak ettirme adamı. Ölümden gayrı çaresi olmayan ne varmış şu hayatta? Sen hele bir de bakalım. Yahu, onu anladık. Senin içindeki bu dert ne? Bana onu söyle. Bu içindeki nasıl bir şey ki, seni bu hale düşürdü. Seni bir nebze de olsa anladım diyebilirim Siyah. Ne yapsak, bilmiyorum. Elimden ne gelir, onu da bilmiyorum. Bir ölüme, bir de benim derdime yoktur derman. Herkes görünüşüme aldanır, kokumu sever de içimi bilmez. Ah, bir görseler içimi belki almaktan vazgeçerler. İnsanın boğazından geçerken hissettiğim acıyı, ateşin üzerinde her tarafım yanarken hissetmem. Acı çekişim, beni yiyene şifadan çok dert olduğum içindir. Sorma Beyaz sorma! İçimde tek bir dert yok ki. Hangisinden başlayayım, hangi birini anlatayım? Dert çok, hemdert yok, demeyeceğim. Hemdert de derdim kadar çok. Bunlar düşündürür beni. Bir şey gelmez. Neyse beni boş ver de sana bir şey diyeceğim. Sen neden bu kadar mutlusun? Bilir misin hep senin gibi mutlu olmak istemişimdir? Yok Beyaz. Sağ olasın. Benim derdim gece gündüz de gezsem geçecek türden değil. Var git yoluna sen. Yolun da bahtın da açık olsun. Düşün ki yapman gerekenleri bir türlü yapamıyorsun. Canın istemiyor. Ya da yapıyorsun; ama yaptığın şey yarım yamalak oluyor ve ondan tat almıyorsun. Seni bir şey tuttuğu için sen böyle yapıyorsun. Ama sen bunu ne görüyorsun ne hissediyorsun. İşte benim içimdekiler de beni yiyene böyle sinsi sinsi tesir ediyor. Adeta elini kolunu bağlıyor. Sonra da bir şey yaptırmıyor.