GENÇ HAYAT DERGİSİ - SAYI: 07 (ARALIK 2018)

2 Tavşan Tuzağı! Fikri Çok, tabiatta gezinmeyi sever. Mevsim kış olunca, avcıların hikayelerini dinler. Avcılık deyip geçmeyin. Çoğu kimse su tabancası bile kullanmakta acemi sayılır. O yüzden Fikri Çok, sizin bildiğiniz avcılığı yapmayacak. Silahlı, kurşunlu avcılığın tehlikelerinden uzak duruyor. Avını canlı canlı yakalamanın keşfini yapıyor, heyecanını yaşıyor. Bir avcıdan bunu dinlemiş ve kendisi icat etmiş. Evvela 5 metre dikdörtgen bir resim muşambası yaptırır. Bir miktar boya ve fırça alır. Akabinde biraz ressamlık yeteneğini konuşturur. Muşambanın üzerine mükemmel bir orman resmi çizer. Her tarafı yeşile boyar. Tabloyu bitirir. Levhanın alt tarafına ve bir ağacın gövdesine oyuk şeklinde bir delik açar. Şimdilik bu kadar! Devam edelim. Tavşanın çok olduğu yere doğru ava çıkar. Silah yerine bu tabloyu omzuna atar. Tel örme sepet ve bir de avcı köpeği, beraber yürürler. Tavşanların bol olduğu yere varırlar. Fikri Çok, tabloyu resimde gördüğünüz şekilde koyarak beklemeye başlar. Köpeğin kovaladığı tavşanlar, kaçacak delik ararlar. Tam o esnada tablodaki deliği görür, hakiki bir sığınak zannederek girerler. Fakat tablonun arkasında duran sepetin içine “loop” diye dalarlar! Suni manzaralara dikkat edin, tavşan gibi yakalamasın sizi. Fikri Çok sorar: “Acaba TV ve ekranlar birer tavşan tuzağı olabilir mi? İnsanı canlı canlı yakalamıyorlar mı?”

RkJQdWJsaXNoZXIy NTY0MzU=